Büyükşehir Belediyesinin Kasım ayı meclis toplantısında gündem dışı söz alan Başkan Hürriyet şu ifadeleri kullandı; “Geçtiğimiz meclislerde ufacık bir imar gündem maddesinde bile bize laf ebeliği yapan meclis üyeleri bugün suspus. Her hatibin sözünde niyet aramaya çalışan Tahir Büyükakın suspus. Belli ki bir karar almışsınız. Konuşursak kavga çıkar ve ulusal basına düşeriz korkularıyla yaptığınız sinsi siyaseti görüyoruz. Mutlu şehir Kocaeli. O kadar mutlu ki mutluluktan ölüyor vatandaşlarımız. Kocaeli’de acılar büyüyor, çoğalıyor. Siz sessiz kalsanız da bu böyle.
“ZAMANINDA BU KÜRSÜLERDEN UYARDIK”
Kocaeli’de yaşamak gerçekten çok zor ama ölmek o kadar kolay hale geldi ki. Gebze’de 29 Ekim’de bina çöktü. Geçmiş olsun, başınız sağ olsun demeye geldiniz. Aynı aileden 4 canımızı toprağa verdik. Henüz daha yasımızı tutamadan Dilovası’nda bir parfüm imalathanesinde çıkan yangında 3’ü çocuk olmak üzere 6 kadın yaşamını yitirdi. 1 yıl önce Darıca’da yaşanan doğalgaz patlamasında da benzer bir tabloyla karşılaşmıştık. O zamanda bu kürsülerden konuştuk ve uyardık. Liyakat, denetim bekledik. Ama her zamanki gibi acılar üzerinden siyaset yapıyorsunuz dendi.
“CİMER BİR TEK BİZE KARŞI MI İŞLİYOR”
Uyarılarımız dinlenseydi, liyakat uygulansaydı belki bugün 10 insanımız hayatta olacaktı. Bina kendi kendine çöktü dedi birisi. O bina yapılmayan her denetimin altında ezildi. O binanın altında tünel vardı. Binadaki çatlaklar bildirildi. Biliyorsunuz. Bu ülkeyi yöneten sizlersiniz. Bu kenti 23 yıldır yöneten sizler değil misiniz? Biliyordunuz bunları. İnsanlar sizlere anlatmadı mı? Müteahhidiniz gidip oraya bakmadı mı? CİMER’e insanlar yazılmadı mı? Eczane sahibi vatandaş fotoğrafları paylaştı. O fotoğraflara neden bakmadınız? CİMER sadece bize mi işliyor. Bir tane AKP’li yönetici CHP’li bir belediye ile ilgili bir şeyler yazıyor ve bize müfettiş geliyor
“BU KENTE BU KÖTÜLÜĞÜ YAPMAYA HAKKINIZ YOK”
Valiliğe sesleniyorum. Bana sürekli müfettiş görevlendiriyorsunuz. Çilek tarlası kadar değeri yok mu bu insanların. Siz bugün susmak değil hesap vermek zorundasınız. Her şey ortada. Antalya’da bir teleferik düştü. Belediye başkanımız aylarca tutuklu kaldı. Darıca’da doğalgaz patlaması oldu. Çayırova, Darıca ve Gebze Belediye Başkanları Palgaz’ın yönetim kurulundaydı ama kimse onlara hesap sormadı. O gün hesaplar sorulsaydı belki bugün bunlar yaşanmazdı. Bu cinayetin ortakları sessiz kalanlardır. İnsanları göz göre göre ölüme terk ediyorsunuz. Bu kente bu kötülüğü işlemeye hakkınız yok.
“BUNUN ADI KADER DEĞİL, CİNAYET”
Gebze’de çöken binanın yanındaki metro inşaatı Ulaştırma Bakanlığına ait. 2017’de kamulaştırılması gereken evler kamulaştırılmadı. Çok güzel lansmanlar yapıyorsunuz ama raporları dinlemiyorsunuz. Bir şey olmaz diyorsunuz ama o evlerin altında kazılar yapılıyor. Meslek odaları sorularını sordu ama cevap alamadı. Bunun adı kader değil bunun adı cinayet. Kurtulan gencecik kızcağızın artık bir ailesi yok.
“HALK ŞEHRİN YÖNETİCİLERİNE GÜVENMİYOR”
Siz Dilara’ya bina kendi kendine mi çöktü diyeceksiniz? Biz eksiklikleri gördük ama meşguldük göremedik mi diyeceksiniz? Bu vicdan değil. O kıza adalet sözü vermek zorundasınız. Bu şehir ailenin hesabını soracak diyeceksiniz. Sorumlu Tahir Büyükakın ve diğer belediye başkanlarıdır. Bu hesabı önce siz vereceksiniz. O enkazın altında bir şehrin güven duygusu da kaldı. Bu şehir idarecilerine güvenmiyor.
“METRO KAZISI YENİDEN İNCELENMELİ”
Gebze’de çöken bina değil AK Parti’nin yarattığı Türkiye. Taammüden Cinayetler ülkesi haline getirdiniz ülkeyi. Bu meclis susmamalı. Bu meclis susarsa adalet ölür. Bu facianın sorumluları yargı önüne çıkarılmalıdır. İlgili bürokratlar derhal görevden alınmalıdır. Aynı firma ile yapılan ihaleler iptal edilmelidir. Gebze’deki metro kazısının her aşaması bağımsız bilir kişilerce yeniden incelenmelidir. Sorumlular bellidir. Netgün Holding Eze İnşaat. Kim denetlemedi: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı. Kim kamulaştırmayı yapmadı: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi. Bu kurumların sorumluluğu vardır.
“İZMİT’TE 50 YILLIK BİNALARIN ALTINI KAZIYORLAR”
İzmit’te aynı hata tekrarlanıyor. İzmit’i yönetme yetkisi almış birisi olarak sizleri uyarıyorum. Aynı usulle hareket ediyorsunuz. Firma aynı hataları tekrarlıyor. Bilim insanları uyarıyor. Siyasetle kazı yapıyorsunuz, raporları gizliyorsunuz. İzmit’te bilimsel raporlar açıklanmadan hiçbir kazı yapmamalıdır. Tüm binaları taradık diyorsunuz da sonuçlar ne çıktı. 50 yıllık binaların altından metro geçiyor. Zemin etütleri yapılmadan İzmit’te kazı devam etmemelidir. Kocaeli geleceğin aklıyla yönetilmelidir. Halka hesap vererek bu şehrin geleceğini korumakla görevlisiniz. Yeri geldiğinde onurunuzla istifa edeceksiniz. Metroda sorun yok diyerek halkı kandıramazsınız.
“CUMHURİYET PARKINI SİZE KAZDIRMAYACAĞIM”
Bu kente kötülük yapan bir ekip var. Lafa geldiğinde herkes çok İzmitli. CHP metroyu istemiyor dediler. Biz halka hesap vermeden yapılan işe karşıyız. Tahir Büyükakın esnafla buluştu ve İnönü Caddesi esnafını doldurdu bana karşı. Buyurun yolun ortasını kazın. O dozerin önüne yatarım gerekirse ama size Cumhuriyet Parkını kazdırmayacağım. Halk yaptıklarınızı görüyor. Elimden gelen mücadeleyi vereceğim bu kenti korumak için. Sizin yüzyılın projesi olarak anlattığınız metro projesi için vatandaşlar ‘Kaçın metro geliyor’ diye yorum yapıyorlar.
“CENAZE SİZİN EVDEN ÇIKMAYINCA SUSMAK KOLAY”
6 işçi kadın yanarak öldüler. DNA raporlarıyla cesetler belirlendi. Bunlar sizin için bir şey ifade ediyor mu? İş cinayetidir bu. Parfüm üretilen bir yerde önlemler alınmamış. Böyle bir tesisin organize sanayi bölgesinde olması lazımdı. İşyeri ruhsatı yok. Vali buranın depolama ruhsatı var dedi. 2021 yılında Encümende yıkım kararı aldınız ama yıkmadınız. Sayın Ramazan Ömeroğlu bu ölümlerden suçlusunuz. Yan komşusu da İŞKUR burasının. Başka bir memlekette olsa hükümet düşer böyle bir olayda. Kimse suçluyuz demiyor. Mahalle sakinleri CİMER’e defalarca şikayette bulunmuş. Hiçbir şey yapılmamış. Burada resmen düpedüz bir suçun üstünün örtülmesi var. Olası kast tam olarak budur. Cenaze sizin evden çıkmayınca susmanız kolay değil mi?
“SİZİN BESLEMENİZLE ZENGİN OLUYOR BUNLAR”
Cumhurbaşkanı da bu usulsüzleri biliyordu ama o da bir şey yapmadı. Organize kötülük vardı. Bir şişe parfümü 10 bin liraya satıyor bu patron. 3 sene içinde müthiş bir ticari başarı elde etmiş bu arkadaş. Kar marjı 2 yılda 1 milyar liraya çıkmış. Nasıl desteklendiyse artık bu arkadaş. İşte savunduğunuz patronlar. Sizin beslemenizle zengin oluyor bunlar. Yoksulluk içinde çalışan kadınların cebinden para çalarak zengin oluyor bu patronlar. Sizler de buna çanak tutuyorsunuz. Utanmaz bakanlar, arlanmaz ilgililer oligarşinin esiri yapıldı.
“HALK EZBER CÜMLELERİ YEMİYOR”
Görmezden gelmek kader değildir. Bir bina yıkıldıktan sonra yapılan zemin etütü neye yarar. Yönetmek sorumluluk almak demektir. Herkes suçlunun kim olduğunu biliyor. Halk önlem aldık cümlesini duymak istiyor. Yapılması gereken yapılmalı. Bir şehir aldığı dersler kadar bilinçlidir. Bal tutma mekanizması kurdunuz. İnşaat üzerinden kurulan şehircilik anlayışınız çökmüştür. Acılar varken siyaset yapıyorsunuz diyeceksiniz. Halk ezber cümleleri artık yemiyor.
“VATANDAŞ SİZE CEZAEVİNDE OLMALIYDINIZ DİYOR”
“Vatandaş utanmadan burada geziyorsunuz. Şu anda sizin cezaevinde olmanız lazım’ diyor ve sonuna kadar haklı. Bu yaşananlar CHP’li belediyede olsaydı cezaevindeydik. Bu vatandaş da mı siyaset yapıyor. Bu yaşananlar cinayettir. Sorumsuzluğa rağmen insanların ölüme terk edilmelerine olası kast denir. Verileri saklamak bir tercihtir. Bu cinayetlerin faili tek bir kişi değildir. Sorumluluğu birbirine atıp bu ölümleri önleyemeyen herkestir bu cinayetlerin sorumlusu.
“O İNSANLARI DİNLEMEK ZORUNDASINIZ”
Bolu’da itfaiye erlerinin müebbet aldığı yerde 10 kişinin öldüğü Kocaeli’de Büyükşehir Belediye Başkanı, Gebze Belediye Başkanı, Dilovası Belediye Başkanına bir soru sorulacak mı? Susmaya devam edin siz sustukça insanlar ölmeye devam ediyor. Biz bu ölümlerin peşini bırakmayacağız. İnsanlara söz verdik. O insanları dinlemek zorundasınız, hicap duymak zorundasınız. Erdemli bir davranış olarak istifa etmek zorundasınız. İstifa etmezseniz biz bunu her mecliste vurgulamaya devam edeceğiz. Bu acıya sessiz kalıyorsanız hepinizin canı cehenneme.”





