banner42

Bu belirtiler astım habercisi olabilir!

Cengiz Akgün
Cengiz Akgün
01 Ocak 2023 Pazar 12:40
Bu belirtiler astım habercisi olabilir!

Hem başka hastalıklara benzer belirtileri var hem de tanı ve tedavi süreçleriyle ilgili doğru bilgiler yeterince bilinmiyor.

Kronik bir hastalık olan ve genç hastalarda daha sık görülen astıma dair en çok merak edilen 9 bilgiyi bilimsel açıklamalarıyla bu yazımızda okuyabilirsiniz.

Genç hastalarda daha sık görülen ve genellikle ilk tanının 40 yaş altında konduğu astım, kişisel (genetik, obezite ve erkek cinsiyet) ve çevresel faktörlerin (alerjenler, mesleki faktörler, enfeksiyonlar, sigara, hava kirliliği, diyet, stres gibi) etkisiyle ortaya çıkan bir hastalık. Ancak bir yandan toplumda kafa karışıklığının en yoğun olduğu hastalıklardan biri aynı zamanda. Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, işte bu noktada astıma dair en çok merak edilen hususları güvenilir ve temiz bilgiler ışığında bir araya getirdi.

1. Sigarayı bırakmak astım hastalarında çok önemli.

Hamilelikte sigara kullanımı, çocukta astım riskini artıran bir faktör. Astım hastalarında pasif içicilik bile, astımın kötüleşmesine ve hastaneye yatışlara sebep olabiliyor. Aktif sigara içiciliği ise astımın kötüleşmesine, hastaneye yatışlara, KOAH gelişimine, solunum fonksiyonlarında bozulmaya, ilaçların etkisinin azalmasına ve hatta ölümlere giden tabloların sorumlusu. Oysa sigara bırakıldığında akciğer fonksiyonları iyileşirken havayollarındaki iltihaplanma da azalıyor. Pasif sigara maruziyetinin ortadan kaldırılması ise, astımın kontrol altına alınmasında ve hastane yatışlarını azaltmada etkili.

2. Astım kronik bir hastalıktır.

Astım, havayollarında kronik inflamasyon ile seyreder. Kendiliğinden geçip tamamen ortadan kalkmaz. Öksürük, nefes darlığı, göğüste baskı hissi ve hırıltılı solunum başlıca belirtileridir. Bunların şiddeti özellikle alerjenlerle karşılaşma, mevsim değişiklikleri, hava kirliliği ya da viral iltihap ile artabilir. Şikayetler kendiliğinden ya da ilaçlarla kaybolabilir, hatta bazen aylarca olmayabilir. Ancak bir de madalyonun diğer yüzü var; astım şikayetleri bazen hayatı tehdit edebilecek kadar kötüleşebilir. Belirtiler olmasa ve solunum testleri normal olsa dahi havayolundaki inflamasyon genellikle devam eder ve ilaçlarla kontrol altına alınabilir.

3. Astım kendiliğinden iyileşmez.

Şikayetler olmasa ve solunum testleri normal olsa bile, havayolu inflamasyonu devam eder. Klinik olarak astımın baskılanma tabiri (remisyon), henüz yeni bir tanımlama olup; hastaların bir kısmında, şikayetlerin tamamen kaybolması ve ilaç ihtiyacının en az 1 yıl olmaması olarak belirtilmiştir. Ancak bu durum da astımın tamamen kendiliğinden iyileştiği anlamına gelmez.

4. Astım hastalarının tüm alerjenlerden korunması gerekmez.

Bir alerjene karşı alerji saptandığında, bunun astım şikayetlerini artırıp artırmadığı hastanın öyküsüne göre belirlenir. Eğer alerjen, hastanın şikayetlerinde kötüleşmeye yol açmıyorsa, bu alerjenden korunması gerekmez.

5. Astım başka hastalıklarla karışabilir.

Pek çok hastalık benzer şikayetlere neden olur. Çocukluk çağında özellikle üst solunum yolu öksürük sendromu, yabancı cisimlerin akciğere kaçması, doğumsal kalp hastalıkları gibi durumlarla ve yetişkin çağda bunlara ek olarak, bronşların kalıcı genişlemesi, ses tellerinin fonksiyon kaybı, KOAH, kalp yetmezliği, diğer akciğer hastalıkları gibi durumlarla karışabilir.

6. Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar bağımlılık yapmaz.

Astım kronik bir hastalık olduğu için, uzun süreli ilaç tedavisine gerek duyulur. Bu bir bağımlılık değil, aksine hastanın şikayetlerini kontrol altına alabilmek için yapılan bir tedavi şeklidir. Astım şikayetleri tamamen kontrol altına alındığında, bazı durumlarda hekimin önerisiyle, sadece ihtiyaç halinde ilaç kullanımına geçilebilir. Bu durum da ilaçların bağımlılık yapmadığının göstergesidir.

7. Astım ilaçlarını doğru kullanmak önemlidir.

İlaçlar doğru şekilde kullanılmadığında, alınan ilaç yeterince veya hiçbir şekilde akciğere ulaşmaz ve hastanın şikayetleri kontrol altına alınamaz. Hasta şikayetlerinin geçmediğini belirterek, sıklıkla hekime başvurur ya da şikayetleri kötüleşip acil başvurusu ile hastaneye yatırılması gerekebilir. Ayrıca, ilaçtan fayda görmediği düşünülerek, hastaya bir başka ilaç tedavisi eklenebilir, hasta gereksiz yere ilaç kullanmış olur. Bu nedenle hastanın hekime her gelişinde, ilacını doğru kullanıp kullanmadığı sorgulanmalı, gerekirse ilacını muayene esnasında kullandırarak, yanlışları tespit edilip hastaya doğrusu anlatılmalıdır.

8. Her astım hastasında alerji gelişmez.

Astımın birçok tipi mevcut. Alerjik astım tipi, sıklıkla çocukluk çağında tanı konulan, kişinin kendisinde ya da ailesinde alerjik hastalık öyküsü bulunan (egzama, alerjik burun akıntısı, yiyecek ya da ilaç alerjisi) hastalarda görülüyor. Bunun dışında alerjik olmayan astım, yetişkin dönemde tanı konulan astım ve obezite ile ilişkili astım gibi durumlar alerjik olmayabilir.

9. Her astım hastasının alerji testi yaptırması gerekmez.

Astım tanısında alerji testlerinin yeri yoktur. Bunun sebebi, alerji saptanan etkenin hastada şikayetlere sebep olabileceğinin kesin olmamasıdır. Alerji testi, tedaviyle kontrol altına alınamayan hastalarda farklı hastalıkların araştırılmasında ve başka tedavilere geçilip geçilmeyeceğine karar verilmesinde gereklidir.

Astımın Kontrol Altına Alındığını Gösteren 4 Önemli Gelişme!

Gündüz şikayetlerinin haftada en fazla 2’ye düşmesi.

Hastanın gece uykudan hiç uyanmaması.

Kurtarıcı ilacın haftada 2’den fazla kullanılmaması.

Astım nedeniyle aktivitelerde kısıtlama yaşanmaması.

Eğer astım kontrol altındaysa hastaların spor yapmalarında bir sakınca yoktur. Ancak aşırı soğuk ve hava kirliliğinin yoğun olduğu ortamlarda spor yapmaktan kaçınılmalıdır.

Astım Hastalarında Görülen

4 Şikayet!

Öksürük

Nefes darlığı

Hırıltılı solunum

Göğüste baskı hissi

Sadece Öksürüğüm Var, Astım Mıyım?

Tek başına öksürük, öncelikle astım dışında bir hastalık olabileceğini akla getirmelidir (geniz akıntısı, kronik sinüzit, bazı tansiyon ilaçlarının kullanımı, reflü gibi). Ancak sadece öksürük şikayeti ile seyreden astım da var. Bunun tanısı için mutlaka solunum testleri yapılmalıdır. Aksi halde, yukarıda belirtilen hastalıklar atlanabilir ve hastalar gereksiz tedavi alabilir.

Alerjik riniti olan hastaların %10-40’ında astım görülür. Alerjik rinit, alerjenle karşılaşmayla burun mukozasının inflamasyonu sonucu burun ve geniz akıntısı, burun tıkanıklığı ve kaşıntı şikayetleri ile karakterize bir hastalıktır. Sıklıkla grip ile karıştırılarak hastalara grip tedavisi verilebiliyor. Polen alerjisi olanlarda mevsimsel geçiş gösterirken, ev tozu alerjisi olanlarda sürekli vardır. Evcil hayvanlara karşı alerjisi olanlarda ise aralıklı ortaya çıkabilir.

Astımda Hangi Tedaviler Var?

Nefes ile çekilen inhaler ilaçlar

Bronş genişletici ilaçlar ve inhaler steroidler

Ağız yoluyla alınan ilaç tedavileri

İnhaler tedavilerle kontrol altına alınamayan astımlı hastalarda, iğne şeklinde cilt altına verilen yeni biyolojik tedaviler

Alerjik astımda cilt altı ya da dil altı kullanılabilen immünoterapi tedavileri

Bronşiyal termoplasti (İleri astımlı ve kontrol altına alınamayan hastalarda, bronkoskopi cihazı ile radyofrekans kullanılarak, bronşlara ısı verilerek yapılan tedavi seçeneği)

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner55

banner48

banner72

banner73