Diş ağrısı nasıl geçer?

Cengiz Akgün
Cengiz Akgün
15 Ağustos 2022 Pazartesi 15:43
Diş ağrısı nasıl geçer?

Diş ağrısı, diş üzerinde veya çevresinde hissedilen rahatsızlık hissi olarak tanımlanabilir. Bu durum genellikle bir diş veya diş eti probleminin habercisi olabileceği için bilinçli olunmalıdır. Dolayısıyla diş ağrısı asla ihmal edilmemesi gereken bir problem olarak değerlendirilebilir. Çürük gibi tedavi edilebilir nedenlerin ihmali sonucunda diş ağrılarının daha ağır bir seyir izleyebilmesi söz konusu olabilir.

Diş Ağrısı Nedenleri Nelerdir?

Diş ağrısı altta yatan birçok durum nedeniyle meydana gelebilecek bir semptomdur. Tüm bu nedenler arasında diş çürüğü, dişin iç yapısında inflamasyon (iltihaplanma) oluşması, apse, diş bütünlüğünün bozulması, diş eti hastalıkları ve diş hassasiyeti gibi durumlara daha fazla rastlanılır:

Diş eti hastalıkları, bu yapıların çeşitli mikroorganizmalar tarafından enfekte edilmesini tanımlar. Özellikle gingivit olarak isimlendirilen durumun gelişmesi halinde diş etlerinde iltihaplanma meydana gelerek bu yapıların kızarık ve ödemli görünmesine neden olabilir. Diş eti hastalıklarına uygun şekilde müdahale edilmemesi halinde bu durum zaman içerisinde kemik kaybı ve diş eti hasarı ile sonuçlanabilir. Diş eti bütünlüğünün bozulması, bu noktalarda bakterilerin çoğalmasını kolaylaştırıcı etki gösterir.

Diş çürüğü, dişlerin dış kısmı olan mine tabakasında erozyon ve kavitasyon meydana gelmesini tanımlar. Diş ağrısının en sık karşılaşılan nedenidir. Bakterilerin meydana getirdiği yapışkan yapılar olan plaklar, gıdalar vasıtası ile alınan ve ağız içerisinde biriken şekerli partiküller ile beslenen bakterilerin oluşturduğu asit gibi nedenlerle oluşur. Bakterilerin bu metabolik aktivitesi sırasında oluşan asidik ortam diş minesinin zayıflamasına ve hasarlanmasına neden olur. Zaman içerisinde bu hasar ilerleyerek kavitasyon olarak isimlendirilen boşlukların oluşması ile sonlanır. Kavitasyonlar başlangıçta ağrısızdır ancak diş kaybının dişin orta kısmına ilerlemesi halinde hassasiyet şikayetinin oluşmasına neden olabilir.

Pulpitis, diş kaybının dişin iç tabakalarına kadar ilerlemesi halinde oluşur. Sinir yapılarının da yer aldığı bu iç tabaka, aynı zamanda kan damarlarından da oldukça zengin bir bölgedir. Bu kısımda meydana gelen inflamasyon, dişin iç kısmında basınç artışına neden olarak çeşitli şikayetlerin oluşması ile sonuçlanabilir.

Ağız bölgesine alınan travmalar, diş bütünlüğün bozulmasına neden olabilen durumlardır. Bu hallerde kişiler ısırma veya çiğneme gibi eylemler sırasında keskin bir ağrı hissedebilirler. Bütünlüğü bozulmuş diş aynı zamanda sıcağa, soğuğa, tatlıya ve ekşi yiyeceklere karşı da hassas hale gelebilir.

Diş apseleri, müdahale edilmemiş kavitasyonlar veya pulpitis gibi rahatsızlıklar nedeniyle diş kökü içerisinde bakteri toplanmasını ifade eder. Diş kökünün iç boşluğunda meydana gelen enfeksiyon, diş kökünün ucunun bulunduğu bölgeden dışarıya atılmaya çalışılır. Bu drenasyon sırasında kişi ani bir ağrı hissedebilir. Tedavi edilmeyen apselerin şişlik ve ağrı düzeyleri zaman içerisinde artış gösterebilir.

Bazı dişlerin hareketleri ağız içerisinde yer alan diğer yapılar tarafından kısıtlanabilir. Böyle durumlar hareketsiz ve gömülü olarak kalan dişler ağız içindeki uygun pozisyonlarına ulaşamazlar. Dişin sıkıştığı bu durumlar en sık olarak yirmilik dişler olarak bilinen yapılarda meydana gelir. Çene kemiğinin bu ekstra dişler için yetersiz kaldığı durumlarda yirmilik dişler diş eti içerisinde sabit kalabilir.

Diş Ağrısı Belirtileri Nelerdir?

Diş ağrısı ile oluşan diğer şikayetler kişiden kişiye oldukça değişken bir seyir izleyebilir. Bu ağrı bazı kişilerde aralıklı olarak meydana gelebileceği gibi bazı kişilerde ise sürekli devam etme eğiliminde olabilir. Diş ağrısı ile birlikte oluşabilecek belirtiler şu şekildedir:

Diş veya diş eti bölgesinde ödem ve zonklayıcı ağrı,

Ateş,

Isırma ya da çiğneme sırasında keskin bir ağrı meydana gelmesi,

Diş çevresinde rahatsızlık ve hassasiyet,

Soğuk ve sıcak içeceklere karşı ağrı ve hassasiyet gelişmesi.

Diş Ağrısına Ne İyi Gelir? 

Diş ağrısı varlığında bu rahatsızlığın ortadan kaldırılabilmesi için altta yatan asıl nedenin tespit edilmesi oldukça önemlidir. Hafif düzeydeki tahrişe bağlı meydana gelen diş ağrısında tuzlu su gargarası gibi basit uygulamalar ile sonuç alınabilirken ciddi hastalıklar nedeniyle oluşan diş ağrısında, diş hekiminin müdahalesine ihtiyaç duyulur. Özellikle 1-2 gündür devam eden şikayetlerin varlığında sağlık kuruluşlarına başvurularak diş hekimlerinden destek alınması önerilir. Hekiminizin bilgisi ve önerisi dahilinde diş ağrısına karşı yapabileceğiniz çeşitli uygulamalar mevcuttur:

Tuzlu Su Gargarası

Diş ağrısı şikayeti olan birçok insan, bu durumun kontrolün için ilk olarak tuzlu su ile gargara yapmayı tercih eder. Tuzlu su doğal bir dezenfektan olup aynı zamanda diş aralarında bulunan gıda artıklarının da temizlenmesine yardımcı olur. Tuzlu su ile gargara sırasında ağız içerisinde bulunan yaralardaki inflamasyonun azaltılması sağlanabilir. Bu uygulama için bir bardak suya yarım çay kaşığı tuz atılması ile hazırlanan karışımla gargara yapılması yeterlidir.

Soğuk Uygulamalar

Ağrı bölgesine yapılacak soğuk uygulamalar özellikle altta yatan nedenin travma olduğu hallerde etkili bir yaklaşım olabilir. Soğuk uygulamalar sırasında ilgili bölgedeki kan damarları ısı azalmasına bağlı olarak daralır. Bu sayede ağrı hissinde de bir miktar azalma meydana gelir.

Sarımsak

Sarımsak, binlerce yıldır sağlığa yaptığı çeşitli katkılar nedeniyle hem geleneksel tıp uygulamalarında hem de yemek tariflerinde yer alan bir besindir. Sarımsak, diş üzerinde plak oluşumuna neden olan zararlı bakterilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olduğu gibi, oluşan ağrı hissinin hafiflemesin de sağlayabilir. Diş ağrısı şikayeti için yapılan uygulamalarda sarımsak, rendelenerek veya ezilerek macun kıvamına getirilir. Ardından etkilenen bölge üzerine sürülür. Bazı kişiler direkt olarak çiğ sarımsağı etkilenen dişler arasında çiğnemeyi de tercih edebilir.

Karanfil

Karanfil, sarımsak gibi uzun yıllardır diş ağrısına karşı başvurulan bir diğer doğal uygulamadır. Karanfilin içerisinde yer alan yağ, ağrı hissinin kontrolünde ve o bölgedeki inflamasyonun azalmasına katkı sağlayabilir.

Kekik

Kekik, oldukça güçlü antibakteriyel ve antioksidan özelliklere sahip olan bir diğer bitkidir. Bu uygulamaların bitkilerin yağı ile yapılması halinde su ile seyreltilerek bir pamuk vasıtasıyla etkilenen bölgeye uygulanması gerektiği unutulmamalıdır. Kekik yağı aynı zamanda bir bardak suya bir damla olacak şekilde damlatılarak, gargara şeklinde de kullanılabilir. 

Diş Ağrısı Nasıl Geçer?

Diş ağrısı şikayeti ile diş hekimlerine başvuru sonrası öncelikle bu durumun altında yatan asıl nedeni ortaya çıkarılmalıdır. Doğru tanı ile birlikte diş hekimleri, çeşitli ilaç ve dental prosedürler vasıtası ile uygun müdahaleyi gerçekleştirir. İlaç tedavisi kapsamında ağrı şikayetinin kontrolü için ilk olarak nonsteroid anti inflamatuarlara başvurulur. Daha ağır seyreden diş ağrısı varlığında ise bölgesel sinir bloğu gerçekleştirilebilir. Bakteriyel enfeksiyon kaynaklı diş ağrısında antibiyotik ilaçlar ve çeşitli ağız bakım solüsyonları da reçetede yer alabilir.

Bazı durumlarda ilaç tedavisine ek olarak çeşitli dental işlemlere başvurularak diş ağrısının altında yatan nedeni tedavi edilebilir. Diş çürümesi sonucu oluşan kavitasyonlarda, diş üzerinde etkilenen bölgenin temizlenmesi ve ardından çeşitli materyaller ile dolgu kullanılarak kapatılması sağlanır. Diş ağrısının ileri evre pulpitis nedeniyle oluştuğu tespit edilirse kanal tedavisi yaklaşımı gündeme gelebilir.

Diş ağrısının sayısız sebebi bulunmaktadır. Bu nedenle diş ağrısı şikayetinin ihmal edilmemesi gerekir. Ani başlangıçlı olan veya ağrı seyrinin kısa bir sürede hafiflemediği vakalarda sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman diş hekimlerinden destek almanız önerilir.

Son Güncelleme: 15.08.2022 15:50
Anahtar Kelimeler:
DişAğrı
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner55

banner48

banner72

banner73