“Eylül toparlandı gitti işte

Ekim falan da gider bu gidişle..”

Demiş Turgut Uyar.

Ekim ayının sonuna geldik.

Sonbaharın kimine göre romantizmi yerini kışın soğuk ve kasvetli havasına bırakmaya hazırlanıyor.

Diyor ya şair:

“Kar fakirler için romantik yağmaz..”

insan için mevsimlerin romantizmi yoktur.

Kar dar gelirli için soğuktur, ayakkabısının su geçirmesidir, sobanın yanmamasıdır, doğalgazının kesilmesidir!

Hiçbir yoksul kışı sevmez.

Yaz öyle mi, en azından ne olursa olsun postu bi şekilde dışarıya serersin, üşüme yok, titreme yok.

Küçüklüğümden bir anıyı hiç unutmam.

Mahallemiz de kimsesiz Dadi Memet diye birisi vardı.

Niye öyle bir lakap takmışlardı bilemiyorum.

Yaşlıydı, Rumlardan kalma yıkık virane binanın alt katında ki bir odada tek başına yaşardı.

Binanın elektriği olmadığından geceleri mum ışığında otururdu, soğuk havada ise küçük sobasında tahta falan yakıp ısınmaya çalışırdı.

Çocuk olduğumuz için bizde korkar, mümkün olduğunca o binadan uzak dururduk.

Oysa kimseye zararı olmayan, sahipsiz bir çare birisiydi Dadi Memet.

Bir kış gecesi eski ahşap bina alev alev yanmaya başladı.

İtfaiye falan geldi, ne var ki zaten dökük yıkık bina yangının etkisiyle iyice çöktü.

Dadi Memet yoktu ortalıkta, herkes onu aradı.

Sonunda enkazın altında oturur vaziyette ölü olarak buldular.

Dadi Memet sessiz geldi, sessiz yaşadı ve karların yağdığı bir kış gecesi alevlerin içinde ısınarak göçüp gitti.

*Yeni kitabımdan bir bölüm

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner55

banner48

banner72

banner73