Toplumda her 5 kişiden birinde saptanan ve başlangıç yaşı gittikçe düşmekte olan, kronik hastalıklar içinde genellikle belirgin belirtiler göstermeyen ve uzun süre fark edilemeyen hipertansiyon (yüksek tansiyon), halk arasında “sessiz katil’’ diye adlandırılıyor.
LifeClub Sağlık Hizmetleri Aile Hekimi Uzmanı Uzm. Dr. Aslı Azakoğlu Karaca, sinsi ilerleyen hipertansiyon hastalığı ile ilgili şunları söyledi: “Tansiyon ya da kan basıncı, kalbin kanı pompalarken damar duvarında oluşturduğu basınçtır ve mm cıva (Hg) olarak ifade edilir. Büyük (sistolik) ve küçük (diyastolik) tansiyon olarak ikiye ayrılır. Normalde; 18 yaşını geçmiş ek bir kronik hastalığı olmayan bireylerde beklenen tansiyon değerleri 120/80 mm cıva (Hg) civarıdır. Bu değerlerin farklı günlerde ya da zamanlarda yapılan ölçümlerde 140/90 mmHg ve üzerinde olması durumuna hipertansiyon denir.
Başka bir deyişle hipertansiyon; kalbimizin kan pompalarken damar çeperinde oluşturduğu basıncın normal değerlerin üzerinde olması durumudur diyebiliriz.
Görülme sıklığı yaşla beraber artan; 45-54 yaş aralığında %40, 55 yaş ve üzerinde ise %50 oranında görülen, maalesef damarları oldukça yıpratan ve hastada çoklu organ yetmezliği gibi uç organ hasarı yaratarak hayatını kaybetmesine neden olan yüksek tansiyon, kız kardeşi diyabet gibi sinsi bir hastalıktır.”
Belirtileri İhmale Gelmez
Uzm. Dr. Aslı Azakoğlu Karaca, hastalığın belirtilerine de şöyle dikkat çekti: “Belirtileri, genelde baş ağrısı, çift veya bulanık görme, görme keskinliğinin azalması, bazen baş dönmesi ve kulak çınlamasıdır. 180/110 mmHg gibi çok yüksek seviyelere ulaştığında ise burun kanaması, baş dönmesi, nefes darlığı ve kalp atışlarında düzensizlik (ritm bozukluğu) gibi acil müdahale gerektirecek durumlardır. Hipertansiyonun, herhangi bir belirti vermeden, hedef organları etkileyerek uzun süre içerisinde kalıcı kalp hastalığı, inme (felç), böbrek hastalıkları ve ölüme yol açabileceği unutulmamalıdır.”
Çeşitli Risk Faktörleri Var
Birçok faktörün hipertansiyon riskini artırdığını belirten ve başta yaşam tarzı olmak üzere genlerin de hipertansiyon hastası olma olasılığını etkilediğine vurgu yapan, LifeClub Hekimi Uzm. Dr. Karaca, “Yetersiz fiziksel aktivite ve bunun sonucunda obezite, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, yüksek tuz tüketimi, aşırı alkol ve sigara tüketimi, stresli bir yaşam, yaşlanma yani damarlarda yıpranma, aile öyküsü, gebelikte yaşanan preeklamsi (gestasyonel hipertansiyon) hikâyesi, diyabet ve hiperlipidemi gibi bazı kronik hastalıklar riski artırıyor.
Tedavi edilmediğinde ya da geç fark edildiğinde; kalp yetmezliği, damarlarda daralma, felç, böbrek yetmezliği ve körlük gibi ciddi sorunlara yol açabilen hipertansiyon hastalığını erken dönemde tanımak, farkındalık yaratmak ve mücadele etmek adına her yıl Mayıs ayının 17’si ‘’Dünya Hipertansiyon Günü’’ olarak kutlanmaktadır” dedi.
Hipertansiyon Tedavisinde Yaşam Tarzı Ve Beslenme Alışkanlıklarına Dikkat!
LifeClub Hekimi Uzm. Dr. Aslı Azakoğlu Karaca, yüksek tansiyonu olan bireyler için şu önerilerde bulundu:
Sağlıklı beslenme alışkanlıkları benimsemek: Düşük tuzlu, paketli gıdalardan fakir, gizli tuz barındıran ürün (zeytin, peynir, turşu vb.) tüketiminin sınırlı olduğu, taze meyve, sebze, protein kaynakları (balık, fasulye, mercimek gibi) ve sağlıklı yağlar içeren bir diyet tercih edin.
Tuz alımını sınırlayın: Günlük tuz alımınızı sınırlayın. Sodyum, alımı günlük 1.5 - 2.5 gram arasında olmalıdır. Masada tuzluk yerine baharatlar bulundurun. Kekik, nane, sumak, pul biber, karabiber vb. Yemeklerinizi baharatlar ile çeşnilendirin. Hem göze hem de mideye hitap etsin!
Fiziksel aktiviteye zaman ayırın: Haftada toplam en az 150 dakika, haftada 3 gün 45-50 dakikalık orta düzeyde aerobik egzersiz yapmak veya haftada en az 75 dakika yüksek yoğunlukta aerobik egzersiz yapmayı sağlıklı yaşamı yakalamanız ve sürdürmeniz adına öneriyoruz. Yürüyüş, yüzme, bisiklete binme… gibi aktiviteler yapabilirsiniz.
Zayıf kalın: Vücut kitle indeksinizi sağlıklı bir aralıkta tutmak, hipertansiyon riskinizi azaltacaktır. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersizle kilonuzu kontrol altında tutmaya özen gösterin.
Alkol ve nikotin: Tüketiminizi durdurun veya en azından sınırlandırın.
Stresi yönetin: Stresinizi azaltmak için rahatlama teknikleri kullanın, nefes egzersizleri, meditasyon, doğa yürüyüşleri… Hobiler edinin, zamanınızı iyi yönetin ve gerekirse terapi desteği alın.
Düzenli uyku: Düzenli bir uyku rutini oluşturmak gelişebilecek hipertansiyon başta olmak üzere kalp ve damar hastalık riskinizi azaltacaktır.
Düzenli tansiyon kontrolü yaparak, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve reçeteli ilaçlarınız varsa doktorunuzun önerdiği tedavi planını takip edip yüksek tansiyonun olası etkilerini azaltabilir ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilirsiniz.
Farkındalık çok önemli! Tek yapmanız gereken şüphe duyduğunuzda güvenilir bir tansiyon aleti ile nabız, tansiyon ölçümünüzü yapmak ve bir kenara not almak. Yüksek tansiyon şakaya gelmez! Müdahale gerektirir. Sizde kendi hekiminiz olun ve sağlıklı yaşam için önerilen adımları atmaya özen gösterin. Yılda bir kez Kardiyoloji hekimine gitmekte fayda görüyorum. Mutlaka kardiyak check-up yaptırın. Aile hekiminize kontrollerinizi aksatmayın. Aralıklı takip önemli, şu an da tansiyon probleminizin olup olmadığını ancak aralıklı yapılan kontrollerle anlayabilirsiniz.